Yenimahalle ilçesindeki GER-SAN Sanayi Sitesi Tahsin Karaman Caddesi’ndeki Hüseyin Dönmez’e ait sünger fabrikasında, 19 Eylül’de yangın çıktı.
3,5 saatlik çalışma sonucu söndürülen yangında muhasebe müdürü Müge Çetinkaya, Irak uyruklu işçiler Sefiya Nazım Acam (22) ve Hazen Joned (33) hayatını kaybetti, 2 kişi de yaralandı.
Olay sonrası gözaltına alınan fabrika sahibi Hüseyin Dönmez, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma tamamlandı.
Tutuklu Hüseyin Dönmez hakkında ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet verme’ suçundan 22,5 yıla kadar hapis talebiyle iddianame düzenlenerek, dava açıldı.
‘EKSİKLİKLER GİDERİLDİ’ İDDİASI
Dönmez, iddianamedeki ifadesinde; 2 kat zemin altında, 2 kat da zemin üstünde olmak üzere binanın 5 katlı olduğunu, iş güvenliği ile ilgili tüm talepleri karşıladığını, 1 yıl önce yangına yönelik yapılan iş güvenliği kontrolünde tespit edilen eksikliklerin giderildiğini, gerekli tedbirlerin alındığını, birkaç kez yangın tatbikatı yapıldığını, iş yerinde yeterli tesisat bulunduğunu, yangın yönlendirme tabelaları ve acil çıkış kapılarının bulunduğunu, elektrik tesisatının topraklanmasının mevcut olduğunu, akım kesici röle bulunduğunu, yangın alarmının da olduğunu ileri sürdü.
Dönmez, kayıplardan dolayı üzgün olduğunu, çalışanların sigortasının olup olmadığını ise tam olarak bilmediğini belirtti.
KIVILCIMLAR, SÜNGER TOZLARINI TUTUŞTURDU
İddianamede yer alan itfaiye raporunda; yangının, sünger kırpma makinesinin kablolarında meydana gelen şase sonucu çıkan kıvılcımların ortamda yoğun miktarda bulunan sünger tozlarını tutuşturması sonucu çıktığı belirtildi.
Raporda, çıkan alevlerin yanmaya müsait ve kolay tutuşabilen minder üretiminde kullanılan sünger, plastik, muşamba, kumaş gibi hammaddelere ve üretim için kullanılan makinelere sıçradığı, yanan malzemelerin petrol türevli olması ve yangın yükünün çok fazla olması sebebiyle yangının kısa sürede iş yerinin tamamına yayıldığı kaydedildi.
YANICI MADDELERİN YANINDA KAYNAK
Bilirkişi raporunda ise zemin kat ile üstündeki katta üretim yapıldığı, en üst katta ise idari bölümlerin yer aldığı, burada çalışan Selda Göl ve Yurdal Düğer’in, pencereden atlayarak kurtulduğu, Müge Çetinkaya’nın ise mahsur kaldığı, Sefiya Nazım Acam ve Hazen Joned ile birlikte hayatını kaybettiği belirtildi.
Raporda, elektrik panolarının kapak ve gövdesi arasında topraklama bağlantısının bulunmadığı, bazı elektrik kabloları ve prizlerde deformasyon bulunduğu, iş yerinin muhtelif yerlerinde sonradan ek yapılmış elektrik kablolarının yer aldığı, bazı ekipmanlarda hasarlı kabloların kullanıldığı, kabloların mekanik etkilere karşı koruyucu içine alınmadığı, bazı buat kapaklarının açık olduğu, çeşitli sünger, kumaş gibi yanıcı maddelerin bulunduğu yerde kaynak yapıldığı ve kaynak işleri için ayrı bir yerin olmadığı, güvensiz bir şekilde çalışıldığı, kabloların üst ve altlarında sünger kırpıntılarının yığın halinde bulunduğu belirtildi.
Bu sebeplerle fabrika sahibi Dönmez’in ‘asli kusurlu’ olduğu belirtildi.
‘BİLİNÇLİ TAKSİR’ VURGUSU
İddianamede Dönmez’in, yapısal ve organizasyon bakımından yangından korunma önlemlerini almadığı, bu bağlamda öngörülen neticeye karşı gerekli dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesiyle ‘bilinçli taksir’ ile hareket ettiğine dikkat çekilerek, TCK’nin bilinçli taksiri düzenleyen ilgili maddesi kapsamında cezalandırılması istendi.
İddianame, Ankara 36’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.