Dünya ve Avrupa boks şampiyonu Hatice Akbaş, Paris Olimpiyatları’na katılma hakkı elde ettikten sonra Skorer’e konuk oldu. Serkan Özen’in sorularını yanıtlayan Akbaş, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ile telefonda yaptığı görüşmeden babasıyla olan film gibi hikayesine kadar birçok konuya değindi. Öte yandan Hatice Akbaş olimpiyat hedefini açıkladı.
ÜLKEME MADALYA GETİRMENİN HAYALİNİ KURUYORUM
-Bu sezon senin için nasıl gidiyor? Paris olimpiyatları için kota aldın.
Sezon benim için dolu dolu geçiyor. Antrenman programlarım yoğun bir şekilde devam ediyor. Bu senenin benim için en büyük mükâfatı Paris biletini almam oldu. Geçen seneden Dünya Şampiyonası’ndan aldığım ivme ile 2023 yılını böyle güzel değerlendirmek bana mutluluk verdi.
Dünya Şampiyonası’ndan bahsettin, parantez açalım sen altın kazandın…
Evet altın madalya kazandım. Bu sene de böyle güzel ilerlemek beni motive etti. Şu anda çok sıkı çalışıp ülkeme madalya getirmenin hayalini kuruyorum. Her şey güzel bir şekilde devam ediyor.
-Olimpiyat kotası başarı sonrası dışardan tepkiler ne oldu senin için?
Büyük sevgi ve ilgi ile karşılandım. Ama beklediğimiz bir sonuçtu. Bunun hayalini çok önceden kurmuştuk zaten. Buna göre çalışıyordum. Şaşırmadık. Tabii ki çok mutlu olduk. Çevremdekiler, ailem, takımım hepsi rahatladı. Kotayı bu kadar erken almam iyi oldu. Önümde uzun bir süreç var. Bu süreci iyi bir şekilde değerlendirmek istiyorum. Bunun için de çok çalışıyorum.
-Önemli bir zaman var olimpiyat hazırlığı için. Antrenman için yüksek rakımlı yerler seçiyorsun. Bunun detayını anlatabilir misin bize? .
Yüksek rakımda çalışıp alçak yere indiğimizde daha rahat oluyoruz. Performansımızı daha iyi sergileyebiliyoruz. Ben şu anda hazırlık sürecimi yüksek rakımda yapmayı tercih ediyorum. Alçak rakıma düştüğümde kondisyon olarak da fiziken de daha rahat etmek için bunu yapıyoruz. İlerleyen zamanlarda yine alçak rakımlara doğru ilerleyeceğiz.
Hocaların seni zorladığını söylüyor..
Şu anda Malatya’dayım. Bayburt’ta devam ediyordum. Orada boks çok seviliyor. Bir sürü erkek sporcu var. Onlarla birlikte antrenman yapmak benim için çok faydalı oluyor. Çalışma için erkek partnerleri tercih ediyoruz ki kadın sporcuyla dövüştüğümde bana daha kolay gelebilsin diye.
-Son dönemde kadın boksunda önemli bir yükselişi var. Busenaz’lar madalya ile döndü Tokyo’dan. Sen hedefi ne olarak belirledin?
Tabii ki ben de olimpiyat şampiyonu olmak istiyorum. Ülkeme olimpiyat madalyası getirmek istiyorum. Bu her sporcunun hayali ve yaşayacağı en büyük gururlardan bir tanesi. 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda gelen madalyalar bizim kadın takımımızı çok ateşledi. Kadın takımı Tokyo’dan sonra Dünya Şampiyonası’nda 5 altın madalya kazandı. Bunlardan birisi de benim altın madalyam. Gerçekten büyük başarılara imza atıyoruz. Tüm Türkiye’ye tüm dünyaya kadın boksunun başarısını kanıtladığımızı düşünüyorum.
-Seni boksör olarak yetiştiren kişi baban. İlginç bir hikayen var. Babanın antrenör olması senin kariyerini nasıl etkiledi?
Ben sporla iç içe büyüdüm. Bu benim en büyük şanslarımdan biri. Daha doğrusu baban benim en büyük şanslarımdan biri. Beni 13 yıldır bütün bilgileri ile besliyor. Kendisi zeki, çalışkan ve azimli bir sporcuydu. Küçüklüğümden beri de bana bunları aşıladı. Birlikte bu yolu yürüyoruz. Zor bir yol biliyoruz ama birlikte el ele tüm zorlukları aşıyoruz. Babamın kızı olduğum için, onun sporcusu olduğum için çok mutlu ve gururluyum. Onun hakkını asla ödeyemem.
-Baban traktör tekerleri bulmuş senin güç antrenmanlarını gerçekleştirmek için. Biraz zorluklar yaşamışsın en başta. Biraz bahsedebilir misin?
Ben Malatya’nın Akçadağ ilçesindenim. O zamanlar fazla imkanımız yoktu. Ekipmanlarımız kısıtlıydı. Babam her zaman imkansızlık içinde imkan yaratan biri. Güç antrenmanı yapmam gerekiyordu çünkü güç eksikliğim vardı. Babam da traktör tekerlerini akıl etmiş. Bir yerlerden buldu ve antrenmanlarımı öyle yaptım. Bizim için de çok keyifliydi. Çok da tuhaf gelmedi. Milli takımımızda da bu traktör tekerleriyle güç idmanı yapıyoruz.
Babanla hikayen Aamir Khan’ın ‘Dangal’ filmini de andırıyor. İzlemiş miydin?
Ben de benzetiyorum. Dangal’ı izlediğimizde sürekli babamla beraber ağlamaya başlıyoruz (Gülerek) Hikayemiz gerçekten çok benziyor. Babam mesela oradaki gibi bazen beni kısıtlıyor. Sporla iç içe olmamı istiyor. Beslenmemi doğru yapmam için üstüme düşüyor. Birebir aynısını yaşıyoruz.
-2016’da Fenerbahçe kulübünden teklif aldın, büyük bir camia. Olimpiyat sporcularını yetiştiriyor. Ne hissettin?
Çok büyük bir camia, çok büyük bir aile. Onların arasında olmaktan bu ailenin bir parçası olmaktan çok mutluyum. Teklif geldiğinde direkt düşünmeden kabul ettim. Olimpik branşlara büyük destek veriliyor. Kulübümün maddi, manevi tüm desteğini gördüm. Sporcuyu gerçekten özel hissettiren bir kulüp. Bu yüzden çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Kulübüme de çok teşekkür ediyorum.
ALİ KOÇ FİNAL MAÇI ÖNCESİ ARADI
-Başkan Ali Koç ile görüşmen oldu mu?
Dünya Şampiyonası finalinde bir telefon görüşmemiz oldu. Arayıp desteklediğini, her zaman yanımda olduğunu altın madalya istediğini söyledi. Böyle önemli maçlarda başkanımızın yanımızda olduğunu bilmek gerçekten çok güzel hissettiriyor. Kulüp yemeğinde de bir araya gelmiştik.
-Boks kariyerinde başına gelen enteresan bir olay var mı? Güldüğünüz veya unutamadığın?
Bir turnuvaya gitmiştik takımca. Kimse derece alamadı. Ben de derece maçına çıkacaktım. Önemli bir maç. 6 kişiyiz 5 kişi elenmiş. Maçı kazanıyordum. Ağzıma uymayan bir dişlikten dolayı kız yumruk vurdukça dişliğim yere düşüyor. Bu yüzden uyarı aldım. Uyarı aldığım için kıl payı maç diğer tarafa gitti. Kazandığım bir maçı kaybettim. Arkadaşlarım çok üzülmüştü. Hoca de kızmıştı.
-Örnek aldığın sporcu bir kişilik var mı veya idolün?
Ukraynalı bir boksör var Vasyl Lomachenko. Onu çok beğeniyorum. Ayak oyunlarını örnek alıyorum. Benim de stilim biraz ona yakın. Onun başarılarını örnek alıyorum.
-Sporcuların yaşamları çok merak ediliyor. Hatice Akbaş’ın bir günü nasıl geçiyor?
Haftanın 6 günü antrenman yapıyorum. Bir tek pazar günü dinlenme var. Her günüm çift antrenmanla geçiyor. Çift antrenmanlarım arasında genelde uyumayı tercih ediyorum. Tek idmanlı günlerde ise arkadaşlarımla dışarı çıkıyorum, kahve içiyorum sinemaya gidiyorum. Onun haricinde arabamla gezmeyi ve alışverişi seviyorum.
Son söz…
Olimpiyatlara hazırlanıyorum ve zor bir süreç beni bekliyor. Herkesin desteğine ihtiyacımız var. Bu desteği duayı Türk halkından bekliyoruz. Elimizden geleni yapacağımızdan şüphesi olmasın kimsenin. İyi bir şekilde hazırlanıyorum. Çok teşekkür ederim sana da.