Deprem Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İstanbul için 7.4’lük deprem senaryolarının çöpe atıldığını dile getirmesi gündeme bomba gibi düştü. Bu açıklama sonrası Prof.Dr. Naci Görür’e çevrildi. Görür, İstanbul’un 7 ila 7.5 büyüklüğündeki bir depremle riski altında olduğuna dikkat çekmişti.
Marmara Denizi’nde olan 5.1 ve 4.2’lik depremler sonrasında dikkatler Marmara depremine çevrildi. Deprem Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, beklenen depreme ilişkin yurttaşa uyarılarda bulundu.
Deprem uzmanlarının ve Prof. Dr. Naci Görür’ün sıklıkla ‘İstanbul’da 7’nin üzerinde deprem bekliyoruz’ açıklamalarını değerlendiren Prof. Dr. Üşümezsoy, Marmara Denizi’ndeki fayın ölü bir fay olduğuna dikkat çekti.
Prof. Dr. Üşümezsoy, asıl fayın Yalova’nın Çınarcık bölgesinin önlerinden geçtiğine işaret ederek, “Hiçbir zaman Kuzey Marmara kenarından giden bir fayımız söz konusu değil” diye konuştu.
Prof. Dr. Üşümezsoy, İstanbul için 7.4’lük deprem senaryolarının çöpe atıldığını kaydederek, sözlerine şöyle devam etti: “1894’te olan deprem 1766’dan 4 kat daha şiddetli deprem niye onu görmüyorlar. Üstelikte tam İstanbul dediği yerde niye görmüyorlar. O zaman 250 yılda bir deprem oluyordu 250 yıldan beri deprem olmuyor deprem ele kulağında deme lafını çöpe attığı için.”
Sık sık sorulan “Adalar fayı niye kırılmaz?” sorusunu da yanıtlayan Prof. Dr. Üşümezsoy, şunları söyledi:
“Depremi yaratan kuvvet fay düzlemine 45 derece açıyla gelirse, bir kamyonu iterken 45 derece açıyla itersek orada bir makaslama kuvvet yapar ve fayı iter. Burada doğu batı gidişli bakın Kuzey Anadolu fayı Körfez’den geliyor Sapanca’da doğu Eee Hersek Burnunu geçiyor, Çınar çukurunun güneyinden geçiyor.”
”Doğu batı onu etkileyen kuvvet Bakın şu sarıyla gösterilen 45 derece güneydoğuya doğru giden kuvvet. Ama bunun Adalar fayını etkilemesi mümkün değil. Çünkü Adalar fayıyla maksimum sıkıştırma kuvveti birbirine paralel olunca o fay çalışmaz zaten. Ölü bir fay ama mekanizma kinematik açısından bu çalışmaz. Dolayısıyla buradaki doğu batı gidişli fayın arkadaşların hep adalara doğru götürdükleri hikaye Kandilli’nin de götürdüğü kinematik bilmemekten kaynaklanıyor.”