Filistinli Kadınlarla Dayanışma İnisiyatifinin İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını protesto etmek için Sultanahmet Meydanı’nda başlattığı 15 günlük sessiz oturma eylemi, 11’inci gününde sürüyor.
74 sivil toplum kuruluşunun destek verdiği eylemde Türk ve Filistin bayrakları taşıyan kadınlar, İsrail’e tepkilerini dile getirmek için bugün de bir araya geldi.
Kadınlar yağmurun altında ellerinde Türkçe, İngilizce, Arapça ve İbranice dövizler taşıyarak sloganlar attı.
Eyleme katılan Şule Yüksel Şenler Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Esra Özdil, bölgede yaşananların savaş olarak nitelendirildiğini, ancak bunun savaş değil, soykırım olduğunu söyledi.
Yapılan soykırımı 75 yıldır tanıdıklarını kaydeden Özdil, şöyle konuştu:
“Dua ediyoruz, protestolar düzenliyoruz, oturma eylemlerimizi yapıyoruz ancak benim burada en çok önemsediğim nokta boykot. Bir olduğumuzda boykotun çok farklı noktalara ulaşabileceğini, hep birlikte bunu kalıcı bir şekilde devam ettirdiğimiz zaman bunun çok farklı noktalara ulaşacağını hepimiz son günlerde gördük. Biz artık Batı’dan hiçbir zaman medet ummuyoruz. Onların Çeçenistan, Bosna ve Doğu Türkistan’da hiçbir zaman ses çıkarmadığını, insani, vicdani ve ahlaki olarak ortada olmadıklarını gördük. Biz burada boykotumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz. Yılmayacağız, yıkılmayacağız. Nehirden denize kadar, Filistin’imize özgür olana dek buralardan haykırmaya devam edeceğiz.”
“Dünyanın gözü önünde işlenen bir soykırım var”
Gazeteci Sibel Eraslan da bir araya gelen kadın kuruluşlarının Filistin’deki kadınlara destek olmak için nöbet tuttuğunu belirterek, bu eylemin devam edeceğini söyledi.
Kadınların yağmurun altında dua ettiklerini aktaran Eraslan, “Bütün dünyanın gözü önünde işlenen bir soykırım var. Pespaye ve pervasızca işlenen bir ırkçılık olduğunu görmemiz gerekiyor. Bunun bilinmesi gerekiyor. Bunun aynı zamanda insancıl hukuk kaidelerine asla uymadığını düşünüyorum.” diye konuştu.
Eraslan, bir savaşta kadınlar, siviller, yetimhaneler ve hastanelerin vurulamayacağını vurgulayarak, “Bu aslında Gazzeliler’in ölümü değil. İnsanlığın ölümü. İnsanlık çok büyük bir yara alıyor. Bunun için bunun durdurulması lazım. Hepimizin insan olarak kalabilmesi için Gazze’deki bu insani dramın durdurulması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Eylem, 15 Kasım’a kadar her gün 12.00-17.00 saatlerinde yapılacak.